Kadri ÖZKAN / İstanbul - Diha
Bölge’de, çeşitli tarih ve yerlerde çıkan çatışmalarda yaşamını yitiren HPG’lilerin cenazeleri özellikle son dönemde İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek, günlerce bekletiliyor. Bu uygulamaları değerlendiren Yakınlarını Kaybedenlerle Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği (YAKAY-DER) Başkanı Velat Demir, “Katledilenlerin cenazeleri üzerinde kirli bir siyaset yürütülüyor. Öyle ki; onların ölümlerine sebep olan siyaset, baskı ve zulüm uygulamaları bu defa aileleri üzerinden yürütülüyor” dedi. Yaşamını yitiren HPG’lilerin cenazeleri, “DNA testi”, “Malatya Adli Tıp Kurumu cihazları bozuk”, gibi gerekçelerle İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek, hem cenazeler tahrip ediliyor hem de aileler mağdur ediliyor. Ailelerin, cenazelerin, kendi memleketlerine yakın olan Malatya Adli Tıp Kurumu ya da daha yakın bölgelere götürülmesi talebi ise çoğunlukla reddediliyor. Konsept 2011’de başladı Adli Tıp Kurumu’nun bu uygulamalarını değerlendiren (YAKAY-DER Başkanı Velat Demir, İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun ailelere psikolojik bir konseptle yaklaştığını bu konseptin de 2011 yılında Çewlîg’de (Bingöl) çıkan çatışmada yaşamını yitiren 9 HPG’linin cenazesinin İstanbul ATK’ye getirildikten sonra Kilyos’taki Kimsesizler Mezarlığı’na defnedilmesiyle başladığını belirtti. ATK’nin özellikle 2011 yılından sonra HPG’lilerin cenazeleri üzerinden ailelere farklı yaklaşmaya başladığına dikkat çeken Demir, “Ekonomik, moral ve psikolojik anlamda aileleri daha fazla rahatsız etmeye ve daha fazla engel çıkarmaya yönelik uygulamalar başlattı ve bu yönlü girişimlerde bulunuyorlar” dedi. Amaç ailelere eziyet Türkiye’deki Adli Tıp kurumlarının Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Adalet Bakanlığı tarafından yönetildiğini ifade eden Demir, devamla şunları söyledi: “Bu da Adli Tıp kurumlarınca verilen kararlarda siyasi süreçlerin, politik olduğunun göstergesi. Adli Tıp kurumları sürece göre karar veriyor.” Yetkililerin, uluslararası antlaşmalara uymayarak cenazeler üzerinden kirli bir siyaset yürüttüğünün altını çizen Demir, Cenevre Antlaşması’nı işaret ederek, “Antlaşmanın maddelerine göre savaşlarda, çatışmalarda yaşımı yitirenlerin cenazeleri, ahlaki bir şekilde en kısa sürede teslim edilir. Ancak Türkiye’de amaç farklı; kirli bir siyaset yürütülüyor.” dedi.