Roboski’de 34 kişinin katledilmesiyle sonuçlanan TSK’nın hava operasyonu hakkında askerî savcılığın verdiği takipsizlik kararı, AB Komisyonu tarafından tepkiyle karşılandı. Komisyondan yapılan açıklamada, askerî yargıyla ilgili önceki uyarılar da hatırlatılarak, yargılamanın sivil mahkeme tarafından yapılması gerektiğine dikkat çekildi.
Avrupa Birliği (AB), askerî savcılık tarafından verilen Roboski Katliamı kararına tepki gösterdi. AB Komisyonu’ndan yapılan açıklamada askerî yargı sisteminin ıslah edilmesi gerektiğine işaret edildi.
Şırnak’ın Uludere ilçesinde 28 Aralık 2011’de düzenlenen ve 34 kişinin ölümüne sebep olan TSK’nın hava operasyonu hakkında askerî savcılığın takipsizlik kararına yurt içindeki tepkilerin ardından AB’den de tepki geldi. AB Komisyonu’nun genişleme ve Avrupa komşuluk siyasetinden sorumlu üyesi Stefan Füle’nin sözcüsü tarafından yapılan açıklamada Roboski Katliamı’nın üzerinden iki sene geçtikten sonra askerî savcının takipsizlik kararı verdiğinin not edildiği belirtildi. Sözcü Peter Stano, yaptığı açıklamada, sivillere karşı işlenen suçların ordu üyeleri tarafından yapıldığının iddia edildiği ve iddiaların da askerî bir mahkeme tarafından soruşturulduğuna işaret ederek, “Raporlarımızda ifade ettiğimiz gibi bu tür davaların sivil mahkemelerde görülebilmesinin yolunu açacak şekilde askerî yargı sisteminin ıslah edilmesi gerekir.” dedi.
AB, Ekim ayında açıkladığı ilerleme raporunda 12 Eylül 2010 referandumunda kabul edilmesine rağmen askerî yargıya ilişkin kanunların çıkartılmamasını eleştirmişti. Rapor, Roboski Katliamı’na ilişkin ise soruşturmaların gizlilik kararına göre yürütüldüğünü, herhangi bir yetkiliye karşı herhangi bir idari tasarrufta bulunulmadığını ortaya koymuştu. Meclis’in hazırladığı raporda, ne siyasilere ne de operasyonu yapanların sorumluluklarına ilişkin bir tavır sergilendiğini vurgulamıştı.
Hukukçular: Karar yok hükmünde
Aralarında baro başkanlarının bulunduğu pek çok hukukçu da askerî savcılığın kararının yok hükmünde olduğunu kaydetti. Bingöl Baro Başkanı Erdal Aydemir, takipsizlik kararının olayın üstünü örtmeye yönelik olduğunu ifade etti. Kararın yok hükmünde olduğunu dile getiren Aydemir, nedenini ise şöyle açıkladı: “Olay emir-komuta silsilesi içerisinde. Buna rağmen takipsizlik kararı verilip olayın kovuşturma ve soruşturma dışı bırakılması hukukî anlamda kabul edilebilir bir şey değil. Eğer olay ortadayken takipsizlik kararı verilmişse bir nevi üstü kapanması gibi bir şey olacak.” Görevsizlik kararının vicdanları tatmin etmediğini aktaran Burç Hukukçular Derneği Başkanı Mücahit Karabulut da “Olayın kendisi ciddi bir insan hakları ihlalidir. Ama bu son kararla bu hususu aşan maalesef yargıya olan güvenin zedelenmesidir.” ifadelerini kullandı. Van Baro Başkanı Av. Murat Timur ise Türkiye’de yargısız infazla ilgili soruşturmama yönünde yerleşmiş bir durumun söz konusu olduğunu aktardı. Timur, “Buradaki ikili yargı sistemi dünyanın hiçbir yerinde yok. Sivillere karşı işlenen bir katliamla ilgili yargılamayı, olayın sorumluları olan kişilere havale ediyorsunuz. Buradan adil bir yargılama beklemek söz konusu değil.” diye konuştu. Eski Hakkari Baro Başkanı Avukat İsmail Durgun da kararın vicdanlarda yara açtığını söyledi.