Haberler

Bizden Koparılanlar

ÇİTİL DAVASI: 'GAYRİ RESMİ BİR ÇALIŞMA YAPMADIM'

8.10.2013

 
Mardin'in Derik ilçesinde 1993-1994 yılları arasında faili meçhul cinayete kurban giden 13 köylüyle ilgili hakkında dava açılan Ankara Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Musa Çitil'in yargılanmasına devam edildi.
Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davayaAnkara Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Musa Çitil'in yanı sıra tanık ve mağdurları katıldı. 11 mağdur yakınında katıldığı ve yaklaşık 5 saat süren duruşmada müdahil avukatlardan Erdal Kuzu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne Salih Tekin ve Şükran Aydın tarafından işkence ve kötü muamele davalarında Tuğgeneral Çitil'in mahkum edildiğini belirterek, Tekin ve Aydın'ın dinlenmesini istedi.
Kuzu, ayrıca mahkeme heyetinden o dönemin Derik Cumhuriyet savcısı, ilçe kaymakamı, itirafçı Sibel Dost, kepçe operatörleri Yasin Acar ile Şehmuz Doğan'ın tanık olarak dinlenmesini, Çitil'in tutuklanması ya da adli kontrol uygulanması ile yurt dışına çıkış yasağı konulmasını talep etti.
Suçlamaları reddeden Tuğgeneral Musa Çitil ise, AİHM'nin kişiler yerine ülkeleri yargıladığına dikkat çekerek, iddialarla ilgili açılan davalardan beraat ettiğini açıkladı.
Bölgeden bir çok kişinin kendisini aradığını ve baskı altında olduklarını ifade ettiğini anlatan Çitil, "Güvenlik önlemi alındığında kimliklerinin gizli tutulduğunda ifade verebileceklerini belirttiler. Ayrıca görevden alınmam için başlatılan imza kampanyalarında ise vatandaşlara ‘bölgede barış sağlanması için imza topluyoruz' yönündeki beyanlarla imzalar toplamışlar. Görev süresince her şeyi kanunlar çerçevesinde yaptım. Gayrı resmi bir çalışma yapmadım" dedi.
Tuğgeneral Çitil'in avukatı Yurdakun Yıldız ise müdahil avukatların yorum ve kanaate dayalı beyanda bulunduklarını belirterek, mahkemenin uzatılmaya çalışıldığını ve taleplerin reddini istedi.
Duruşmaya ara veren mahkeme heyeti dönemin mülki idare amirlerinin, kepçe operatörü olarak görev yapan Acar ile Doğan'ın dinlenmesi, kemiklerin ailelere teslimi için Adli Tıp Kurumu'ndan görüş sorulmasına karar verirken, tutuklanma, adli kontrol ve yurt dışı yasağı yönündeki talepleri reddetti. Mahkeme heyeti duruşmayı 24 Ocak 2014 tarihine erteledi.
Duruşma sonrası açıklama yapan Av. Erdal Kuzu, İçişleri Bakanlığı'nın sanığı koruduğunu iddia etti:
"İki yıldan beri devam eden bu yargılamada İçişleri Bakanı sanık hakkında idari bir soruşturma yapmamıştır. Hem muvazzaftır. Hem Ankara Jandarma Bölge Komutanlığı yapmaktadır. Nüfusu vardır. Dolayısıyla delilleri karartma ihtimali çok güçlüdür. Buna rağmen İçişleri Bakanlığı'nın 13 cinayetten sorumlu insanı görevde tutmasının izahı yoktur. Bunun tek anlamı vardır. İçişleri Bakanlığı işlenen suçlara ortak olmuştur.
"Bize göre siyasi iktidar tarafından kollanan sanık ve görev tutulmasının amacı sanık lehine bitmesi amaçlanıyor. 1993 yılındaki MGK kararları kamuoyuna açıklanmadan, 1993 yılındaki MGK konsepti izah edilmeden Türkiye'deki faili meçhuller gerçeği yargısız infazlar gerçeği anlaşılmayacaktır.
"Sadece bu sanığın yargılanması değil, o dönemdeki siyasi iktidarın o dönemdeki siyasi iktidar temsilcilerinin de aynı zamanda bu soruşturmalar kapsamında yargılanmasını düşünüyoruz. Sanık iktidar tarafından koruma altına alınmıştır. Aklanması için ellerinden gelen her şey yapılmaktadır." (StarGündem)
08 Ekim 2013