Haberler

Bizden Koparılanlar

Küçük Enes’i öldürenler 8 yıl sonra belli oldu

7.2.2014

Amed'te 28 Mart 2006 yılında çıkan olaylarda polisin attığı gaz fişeği ile yaşamını yitiren 7 yaşındaki Enes Ata’nın ölümüne neden olan polisler hakkında 8 yıl sonra dava açıldı. Olayla ilgili soruşturmasını tamamlayan Savcı, küçük Enes'in polisin ateşli silahı nedeniyle yaşamını yitirdiğini belirterek, 3 polis hakkında ağırlaştırılmış müebbet ile 25 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı. Savcılık iddianamesinde, aynı olaylarda yaşamını yitiren Mahsun Mızrak dosyası ile mevcut dosyanın paralel olduğunu belirterek, dosyaların birleştirilmesini talep etti. Talebi değerlendiren Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Enes Ata’nın ölümüne neden olan dosyanın kendi mahkemelerinde görülen Mızrak dosyasıyla fiili ve hukuki bağ bulunduğundan birleştirilmesine karar verdi.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, 7’si çocuk 13 kişinin yaşamını yitirdiği 28 Mart olaylarında polisin attığı gaz fişeği nedeniyle yaşamını yitiren 7 yaşındaki Enes Ata’nın ölümüne neden olan polisler hakkında hazırladığı iddianamesini tamamladı.

Savcılık hazırladığı iddianamesinde, Bingöl kırsalında çıkan çatışmanın ardından 4 HPG gerillasının naaşlarının defnedilmek üzere Amed’e getirildiğini, cenaze töreni sırasında başlayan olayların şehrin birçok yerine sıçradığını belirterek, olayların geç saate kadar devam ettiğini belirtti.

ENES GAZ FİŞEĞİ İLE ÖLDÜ

Olaylarda "güvenlik güçlerine saldırılar olduğu, güvenlik güçlerinin olayları önlemeye çalıştığı, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürlüğünde görevli şüpheli polis memurları H.A, B.Ö ile N.Ö’nün olayları bastırmak için görevlendirildikleri" iddia edildi. İddianamede, 7 yaşındaki Enes Ata’nın Amed merkezinde bulunan Vakıf ilköğretim okulu 1. Sınıf öğrencisi iken dışarıda bulunduğu esnada polislerin kullandığı ateşli silah sonucu yaşamını yitirdiği kaydedildi.

İddianamede, Ata’nın cesedi üzerinde yapılan otopsisinden gaz fişeğinin elde edildiği, maktulün ölüm sebebinin ateşli silah mermisi (gaz fişeği) yaralanmasına bağlı olduğunun belirlendiği ifade edildi.

SİLAH VE APARAT ŞÜPHELİLERE AİT

İddianamede, Ata’nın ölümüne neden olan gaz fişeğinin M 16 A2 mark ve benzeri uzun namlulu silaha monteli bulunan 40 mm Launcher bomba atar apartı ile birlikte kullanıldığı belirtilerek, “Bu tip gaz fişeğini kullanan silah ve aparatların şüphelilere zimmetli olduğu ve olayların bastırılmasında görevli olan şüpheliler tarafından kullanıldığı belirlenmiştir. Ancak maktulün ölüme neden olan gaz fişeğinin hangi silahtan atıldığı tespit edilmemiştir” ifadelerine yer verildi.

‘VALİLİK İZİN VERMEDİ’

Şüphelilerin yargılanması için Diyarbakır Valiliğinden soruşturma izni istediklerini ancak Diyarbakır Valiliğinin soruşturma izni vermediği kaydedilen iddianamede,  yapılan itiraz sonucu Bölge İdare Mahkemesi Başkanlığınca itirazın kabul ettiği, Valiliğin kararı kaldırarak soruşturma izni verdiği belirtildi.

SİLAHLAR ÖLDÜRÜCÜ

Savcılık iddianamesinde, şüphelilerin, toplumsal olayları bastırmak üzere kolluk görevlisi olarak yaptıkları, olayda kullandıkları gaz fişeği atar silahların öldürücü özelliğe sahip olduğunu ve nasıl kullanılacağını bildikleri halde silahı kullanma koşullarına aykırı olarak kullanarak maktulün ölümüne neden olduklarını ifade etti. öldürme kastı olmadan, 

BİRLEŞME TALEBİ

Şüphelilerin aynı olayda 14 yaşındaki mağdur Mahsun Mızrak’ın ölümüyle ilgili olarak şüpheliler hakkında Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesinde kamu davası açıldığı ve aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunduğundan dava dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmesini istedi. Savcı, şüphelilerin TCK’nın 82/1 maddesinde yer alan “Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişilere karşı” suç işlemek suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmalarını talep etti. Savcı ayrıca, şüphelilerin TCK/21-2 maddesinde yer alan ‘kişinin, suçun kanunî tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen fiili işlemek’ suçundan 20 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmalarını talep etti.

MAHKEME KABUL ETTİ

Savcılığın 8 yıl sonra hazırladığı iddianame Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından oy birliği ile kabul edildi. Mahkeme, birleşme talepli dosya ile mahkemede görülen Mahsun Mızrak dosyası arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğundan her iki dosyanın birleştirilmesine karar verdi.

Bu arada, olaylardan sonra diğer dosyalar kapatılmış, sadece Mızrak’ın ölümüyle ilgili 3 özel harekatçı hakkında dava açılmıştı. Şimdi aynı kişiler 7 yaşındaki Enes Ata’nın ölümünden de yargılanacak.